26 Mart 2010 Cuma

"Ona reddemeyeceği bir teklifte bulunacağım"


15 yaşında başladı sinema sevdam.O tarihten beri hatırlamam türkçe dublajlı film izlediğimi,çok şey katmıştır ingilizceme ama daha da önemlisi oynayan oyuncuların duygularını hissettirmiştir bana.Büyük oyuncuların neden büyük oyuncular olduklarını anladım filmleri orjinal dilinde izleyince.Hemen hemen hepimizin hayatına damga vuran filmler vardır elbette,aslında filmlerden çok damga vuran büyük oyuncuların yaşattığı karakterlerdir.Burda saymaya kalksak saymakla bitmez herhalde o kahramanlar,hatta bazen nefret duyulanlar :)

Ama benim için bu filmlerin içinde bana ilk defa bir filmi felsefik yönüyle de keşfetmeme yardımcı olan bir film var : GODFATHER! 3 lü dvd setini aldığım gün, gece ilk filmi izlemeye başladığımda sabaha kadar 3 filmi gözümü kırpmadan izleyeceğimi tahmin etmemiştim.Sonradan öğrendim ki efsane filmin kitabının yazarı ve senaristi Mario Puzo da bu filmin bu kadar tutacağını aklından bile geçirmemiş.Filmi izledikten sonra etkisinden çıkmak da çok kolay değil elbette.İzleyen herkes ister istemez mafyaya sempati duymaya başlar herhalde :)

Ben bu filmi izledikten sonra günlerce hatta yıllarca aklımın bir köşesinde sahneler canlansa da acaba Mario Puzo evinin bodrum katında sinema tarihine damga vuracak olan "ONA REDDEMEYECEĞİ BİR TEKLİFTE BULUNACAĞIM" cümlesini yazarken aslında bir efsaneye imza attığını biliyor muydu?

24 Mart 2010 Çarşamba

GİZLİ HEDEF




Bizim yaşlara yakın çoğu erkek oynamıştır sanırım bu oyunu.hatta bazı kızlar bile!


En fazla 6 kişilik olan ve büyük ihtimalle 6 kişiyi birbirine düşürecek hatta işi yumruklaşmaya kadar götürecek bir oyundur gizli hedef.Amaç bellidir,kartını çekersin,vazifen ne ise ciddiyetle biraz da rakiplerine çaktırmadan işi bitirirsin.Kazanırsan onun gazı senin 2 gün arkadaşlarına hava atmana ve komutan edasıyla böbürlenerek yürümene sebep olur,taaaa ki bir sonraki oyuna kadar :)


Oyun efsaneleri çoktur oynayanlar için.Tek kişilik orduyla 30 kişiyi devirdim gibisinden :)
(oynayanlar hatırlarlar şimdi bu cümleyi ).geçen sene ben de sevdiğim öğrenci grubumla oynamıştım,bi başlamıştık kan gövdeyi götürmüştü saatler sonra...

23 Mart 2010 Salı

MARADONA'MI , SARI FIRTINA METİN Mİ?


Dünya futbolunda messi çılgınlığı giderek büyüyor.tabi mevzu yine aynı:Maradona mı daha büyük Messi mi? herkesin yorumları farklı ama bence konunun boyutu farklı olmalı.yeni nesil maradona ile büyümedi,sadece adını ve televizyonda gördükleri bi kaç gölün büyüsünde onun en büyük olduğunu sanıyor.oysa durum öyle değil.Yeni nesil,Maradona'nın dünya kupasını Arjantin'e götürdüğünü,İtalya'da Napoli gibi bir takımı tek başına şampiyon yaptığını bence bilmez,bilse de izlemediği için hissedemez.TRT 1 in tek kanal olduğu dönemde napoli maçlarını izleyen biri olarak bunu rahatlıkla söyleyebiliyorum sanırım.şimdiki gençler ne kadar anlar bu cümleyi bilmiyorum ama bence MARADONA hala futbolun Michael Jackson'ı...


Bir de insanların bu meseleye bakış açısı biraz da duygusal olmalı bence.Herkesin bi kahramanı vardır ya hani küçükken.Kiminin çizgi kahraman,kiminin film yıldızı..Benimde tam kahraman seçme sıram italya 90 dünya kupasına ve hayatımdaki ilk Beşiktaş maçlarına denk gelmiştir.bi düşünsenize,hayatınızda gittiginiz ilk maçlar 10-0 ve 7-0 bitiyor :) insan nasıl beşiktaşlı olmaz bu maçları izledikten sonra,bir de Metin-Ali-Feyyaz üçlüsü 10 gole imza atmış.hemde hayatında ilk defa Metin'i görmüşsün,SARI FIRTINA METİN'i.sen tribündeyken sanki gözlerinin içine bakmış saliseler önce,uçan kafa gölünü filelere göndermeden.Kahramanın olmuş senin o yaşta.Öte yandan da maradona..ikisi de imza atmışlar benim futbol dünyama.Ben hangisi benim kahramanım karar veremeden geçmiş gitmiş yıllar.


o kadar kolay değil MESSİ!!! O kadar kolay değil kahramanların yerini almak...


21 Mart 2010 Pazar

HAYALLER...

lise 2 deydim.öğretmen olmaya çoktan karar vermiştim.ama ilk öğretmenlik hayalim çok iiydi hala aklıma geldikçe gülerim.hayalim bi gün acaba bende sınıfa optiklerle girip öğrencilere bunları öğretmen olarak dağıtabilecekmiyim idi :) ilk optik dağıttığım gün kendi kendime dakikalarca gülüşüm bundandır...

hiç bi hedefi olmadan sınava hazırlanan,hele önce bi puanı görelimde diyen zihniyete duyurulur!!

hoşgeldim :)

selam herkese.. çok uzun zamandır düşündüğüm ama gözümde büyüttüğüm blog açma işini sonunda hallettim.ama yalan yok,aslında biraz gaza gelmeseydim yine olmayacaktı.beni gaza getirende blog dünyasına benle birlikte adım atan bi ögrencim .( saol ASLI!! ) bundan sonra hayat,eğitim,spor ve dostluk üzerine bi şeyler paylaşmaya çalısıcam burda sizinle.sizde bana eşlik ederseniz sevinirim dostlar...